Çek Kanunu’nda değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı, hükümet tarafından meclise gönderildi. Yeni kanun tasarısının gerekçesinde ise ekonomik suça ekonomik ceza prensibi ile hareket edildiği belirtildi.
Çek yasasında değişiklik yapılmasına gerek var mıydı yok muydu öncelikle ona bakmak lazım. Adalet Bakanlığı ve Merkez Bankası verilerine göre 2009 yılında 1.900.000, 2010 yılında 900.000 çek, karşılıksız çıkmıştır. 2011 yılı verileri ise henüz kesinleşmemiştir. Karşılıksız çıkan bu çeklerden adliyelere intikal eden, davaya dönüşen dosya sayısı ise 2007 – 2008 yıllarında 450.000 iken, 2009 – 2010 – 2011 yılları toplamında 236.000 olmuştur.
Davaya dönüşen ve halen yargıda bulunan 217.017 çek dosyası vardır. Bu yeni çek yasası çıktığında 217.017 dosya düşecektir. Karşılıksız çek davalarından dolayı cezaevinde 10.000 hükümlü vardır. Çek yasasının çıkarılmasında daha çok cezaevinde yatan 10.000 kişinin varlığı etkili olmuştur.
Yapılan yeni düzenleme ile artık çek yasasının hiçbir müeyyidesi, yani; bağlayıcı tarafı kalmamış olacaktır. Yeni yasada yapılacak düzenlemelere bakıldığında;
1) Çekin bankaya ibrazında karşılıksız çıkması durumunda artık savcılığa şikâyet yolu yoktur. Sadece çek keşidecisi hakkında çek yasağı konulması için Cumhuriyet Savcısından idari yaptırım kararı verilmesi istenebilecektir.
2) Savcının çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararına karşı, Kabahatler Kanunu uyarınca Sulh Ceza Mahkemesi’ne itiraz yapılabilecektir.
3) Çek karşılıksız çıktığında, bankanın ödemekle yükümlü olduğu tutar çekin üzerinde yazılı olan vade tarihinden itibaren 5 yıl süre içerisinde istenebilecektir.
4) Karşılıksız çek keşide etmekten dolayı verilen 10 yıllık çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı, çek bedelinin faizi ile birlikte ödenmesi halinde Cumhuriyet Savcısı tarafından kaldırılacaktır.
5) Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı, yasağın konulduğu tarihten itibaren 10 yıl geçmesiyle çekin faiziyle ödenip ödenmediğine bakılmaksızın Merkez Bankası tarafından kendiliğinden silinir.
6) Çekin üzerinde yazılı olan ibraz tarihinden, yani vade tarihinden önce bankaya ibrazı 31.12.2017 tarihine kadar yasaklanmıştır. Yani vadesinden önce çeki yazdırmak yasaktır.
7) Çek yaprağının yanlış kullanılmasından dolayı Cumhuriyet Savcısı tarafından 3.000 Türk Lirasına kadar idari para cezası verilir.
Yeni çek düzenlemesi meclisten geçip kanunlaştıktan sonra cezaevinde bulunan 10.000 kişi serbest kalacak, yargının önünde bulunan 236.000 dava dosyası ise düşecektir. İlk etapta dosyaların düşecek olması, tutuklu olanların serbest kalması cazip gibi görünebilir. Ama asıl ondan sonra ticaret hayatında taraflar arasında çıkacak sorunların, hedeflenen menfaatten daha büyük olacağı aşikârdır.
Türkiye’de, sorunlar karşısında sürekli palyatif çözümler üretilir. Meseleyi kökten çözecek, uzun vadeli çözümler getiren yasal düzenlemeler yapılmadığından sık sık yasalarda değişikliğe gidiliyor. Bugün üzerinde değişiklik yapılan çek yasası 14.12.2009 tarihinde çıkarılmıştı. O tarihte de, bir önceki çek yasası olan 3167 sayılı yasanın üzerinden 20 yıl gibi bir sürenin geçtiği, o yasada yazılı olan hapis cezası yerine gün hesabıyla adli para cezasının getirildiği, bankaların çek verirken daha dikkatli olması gerektiği ve bankaların sorumluluğunu arttıran düzenlemeler gerekli olduğu için yeni yasayı çıkarıyoruz denilmişti. O yasa çıkarılırken, yine bir sürü hak kaybı yaşanmış, sadece cezaevinde yatan 2.000 kişinin dışarı çıkması sağlanmıştı.
2009 yılındaki değişiklikten sonra ne oldu da 2 yıl içerisinde o yasa işlemez hale geldi? Yeniden çek yasasını düzenleme ihtiyacı hissedildi. Anlamak mümkün değildir.
Yeni yasa, hiçbir şekilde ticari hayattaki çekin güvenli bir araç olmasını sağlayacak düzenlemeler getirmemiştir. Çekin karşılıksız çıkması halinde daha önce var olan cezaların kalkması, çekten dolayı alacaklı olanların alternatif çözüm yollarını aramasına neden olacaktır. Bu çözüm yollarının hukuki yollar olmayacağı kesindir.
Yeni çek kanunu, çekin karşılıksız çıkması halinde bankalara ekstra bir ödeme yükümlülüğü getirmemiştir. Daha önce var olan, karşılıksız çıkan her çek yaprağı için 650,00 TL ödeme yükümlülüğü dışında yeni bir sorumluluk yüklenmemiştir. Yine kişiler istedikleri gibi bankadan çek alabilecekler ve bu çeklerle piyasada diledikleri gibi alışveriş yapacaklar. Çekler karşılıksız olduğunda da hiçbir sorumlulukları doğmayacaktır. Burada sadece mağdur olacak kişi, çek alacaklısıdır.
Her ne kadar yeni çek yasası ile mahkemelerdeki dava sayısı azaltılmak istenmişse de bu amaca da ulaşılması mümkün olmayacaktır. Çünkü yeni yasada da çekin karışıksız çıkması halinde çek keşidecisine yasak konulması için savcılığa müracaat gerekiyor ve bu işlem savcılık üzerinden yapılıyor. Bu da, aynı daha önce olduğu gibi çeklerin karşılıksız çıkması durumunda yargının önüne yine iş yükü olarak gitmesi demektir.
Yeni çek yasası, tamamen ticari hayatın gerçeklerinden uzak bir yasa olup hiçbir sorunu çözmeyecektir. Cezaevindekilerin geçici olarak çıkmasını sağlayacaktır. Sonrası ise düşünülmemiş ve planlanmamıştır. Bu yasa meclisten geçip yürürlüğe girdiğinde, yargının işi azalacak gibi görünse de; mafyanın işi çoğalacaktır. Hukuk eliyle alacağını tahsil edemeyen kişiler, en kolay yol olarak alacaklarını gayrimeşru yoldan tahsil etmeyi tercih edeceklerdir.
Çek keşidecisi, çeki karşılıksız çıktıktan sonra ödemek istemediği takdirde kendisine karşı uygulanacak hiçbir müeyyide yoktur. Savcılık tarafından çek hesabı açma ve çek alması için öngörülen 10 yıllık yasak ise pratik hayatta hiçbir işe yaramayacaktır. Çünkü ticari hayatta borcu olan birinin eşi, kardeşi ya da birinci derece olmasa da ikinci dereceden yakını adına resmi işlemler yaptırarak ticaret yapması çokça uygulanan bir yöntemdir. Bu durumda kendisi için konulan bir yasağın hiçbir olumsuz sonucundan etkilenmediği için yasak sonuç doğurmuyor.
Her sıkışıldığında yasalar üzerinde oynamalar yapılarak sorunların çözülemeyeceğinin artık bilinmesi gerekiyor. Çek yasasında yapılmakta olan değişiklik sorunu çözmeyecek. Var olan sorunu kısa süreliğine ötelemiş olacaktır. Aynı zamanda mafya için yeni bir iş alanı yaratmış olacak.