Y A R G I T A Y İ L A M I
Taraflar arasındaki “boşanma” ve “karşı boşanma” davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (kadın) tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 9.9.2013 günü temyiz eden davalı-davacı S. A. E. vekili Av. Cesim Parlak ile karşı taraf davacı-davalı T. E. vekili Av. S. S. geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-davacı kadının nafakaların miktarına yönelik temyiz itirazları yersizdir.
2-Davalı-davacı kadının kusur belirlemesi ve tazminatların reddine yönelik temyizinin incelenmesine gelince;
Mahkemece, tarafların daha önce ayrı ayrı açtıkları boşanma davalarının ret edildiği, evlilik birliğinin yeniden tesisi amacıyla bir araya gelmedikleri, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde yazılı koşulların gerçekleştiği ve eşit kusurlu oldukları kabul edilerek boşanmalarına karar verilmiş ise de; davacı-davalı kocanın ayrılık süresi içerisinde sadakatsizlik içeren davranışlarda bulunduğu toplanan delillerle kanıtlanmıştır. Eldeki davada tarafların kusur durumları belirlenirken, daha önce taraflar arasında görülüp kesinleşen boşanma davalarında belirlenen kusur durumları yanında fiili ayrılık süresinde gerçekleşen kusurlu davranışların da dikkate alınması gerekir. Hal böyle olunca davacı-davalı kocanın davalı-davacı eşine oranla daha ağır kusurlu bulunduğunun kabulünde zorunluluk vardır. Boşanma yüzünden mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik haklan saldırıya uğrayan davalı-davacı kadın yararına, gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları ile kusur dereceleri dikkate alınarak uygun miktarda maddi (TMK. md. 174/1) ve manevi (TMK. md. 174/2) tazminat takdiri gerekirken davalı-davacı kadının bu isteklerinin yazılı gerekçeyle reddedilmesi isabetsiz olmuş; bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte açıklanan sebeple kusur ve tazminatlar yönünden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 990.00 TL vekalet ücretinin T.’dan alınıp S. A. E.’e verilmesine, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.