Hrant Dink’i öldürmek suç isnadıyla yargılanan Ogün Samast’ın suçu işlediği tarihte 18 yaşından küçük olması nedeniyle, İstanbul Özel yetkili 14. Ağır Ceza Mahkemesi görevsizlik kararı vererek dosyayı, İstanbul Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.
Özel yetkili 14. Ağır Ceza Mahkemesi 22 Temmuz 2010 tarihinde yürürlüğe giren ve kamuoyunda “taş atan çocuklar yasası” olarak bilinen 6008 sayılı kanunla yapılan düzenleme kapsamında görevsizlik kararı vermiştir. Mahkeme’nin vermiş olduğu görevsizlik kararı yapılan yasal düzenlemenin uygulamasıdır. Mahkemeler yürürlükteki yasalara göre yargılama yapar.
Samast, cinayetin işlendiği tarihte 18 yaşından küçük olmasına rağmen, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunun 2. Ve 5. Maddesindeki istisnai düzenlemeden ötürü özel yetkili ağır ceza mahkemesinde yargılanıyordu. Söz konusu istisna; 2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin Görev ve Yargılama Usulleri Hakkındaki Kanun’da belirtilen, suçu işlediği tarihte 18 yaşından küçük olan sanıkların çocuk mahkemelerinde yargılanması temel ilkesinin bir istisnası idi. Bu istisna Uluslar arası Çocuk Hakları Sözleşmesine ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine açıkça aykırılık teşkil etmekteydi. Uluslararası kuruluşların Türkiye’ye yöneltmiş olduğu temel bir eleştiriydi.
22 Temmuz 2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı kanunun 8. Maddesiyle; suçu işlediği tarihte 18 yaşından küçüklerin özel yetkili mahkemelerde yargılanmayacağı, yargılamalarının çocuk mahkemelerinde yapılacağı düzenlenmiştir. Bu kanunla uluslar arası sözleşmelere ve uygulamalara paralel bir düzenleme yapılmıştır.
Asıl üzerinde durulması, herkesin takipçisi olması ve neden bu hale geldi diye düşünmesi gereken durum, yargılamanın yaklaşık olarak 4 yıl gibi bir sürede devam etmesi, 15. Celse yapıldığı halde hala dosyanın karara bağlanmamış olması ve yargılamaların uzun sürmesinden ötürü hiçbir şekilde vicdanları tatmin edecek sonuçların ortaya çıkmamasıdır.
Samast’ın bugüne kadar yargılaması bitmiş olsaydı; alacağı ceza ve cezanın infazında infaz süreleri açısından adalet duygusunu tatmin edici bir sonuç ortaya çıkabilirdi. Yargılamanın uzatılarak bir hüküm verilmemiş olması, yeni düzenleme sonucunda daha az ceza almasını ve yakın tarihte aramıza geri dönmesi sonucunu doğurmuştur.
Türkiye’de yargı hızlı işlemiyor ve davaları süresinde sonuca bağlamıyor, etkin bir yargılama yapılmıyor. Bu nedenlerle yargılama konusu yapılan olaylar bütün yönleriyle aydınlığa kavuşmuyor. Hrant Dink’in faillerinin sadece tetiği çekenlerden ibaret olmadığı, eyleme azmettirenlerinde olduğu ve bunların da bulunup ortaya çıkarılarak yargılanmaları gerekir. Etkin yargılama yapılmadığı için azmettiricilerin bulunması pekte mümkün görünmüyor. Yargılamanın gidişatında perde arkası aydınlanmadan çocuk Ogün Samast ve onun gibi piyon konumundaki bir iki kişinin cezalandırılarak dosyanın kapatılacağı görülmektedir.
Asıl vahim olan, Ogün Samast’ın yargılaması bitirilip hüküm kurulmadığı takdirde yattığı süre göz önünde bulundurularak serbest kalacak olması ihtimalidir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 102. Maddesinde; “Ağır Ceza Mahkemesi’nin görevine giren işlerde tutukluluk süresi en çok 2 yıldır. Bu süre zorunlu hallerde uzatılabilir; uzatma süresi toplam 3 yılı geçemez” düzenlemesi 31 Aralık 2010 tarihinde yürürlüğe girecek olmasından ötürü 3 yıldan fazla tutuklu kalamayacaktır. 2011 yılında Ogün Samast’ın tutuksuz sanık olarak yargılaması devam ederken, kendisinin de elini kolunu sallayarak aramızda dolaşıyor olması kuvvetle muhtemeldir.
Kısa sürede aramıza dönen sadece OGÜN SAMAST MI? Dünkü gazeteler yazdı. Beşiktaş’ta yayayı ezen kişi 1 yıl yattı, tutuklu kaldığı süre dikkate alınarak serbest bırakıldı. Daha önce Bursa’da iki kişiyi ezen sanık tutuklu kaldığı süre dikkate alınarak 1 yıl sonra serbest kaldı. Bağdat Caddesi’nde aşırı hız yaparak kaldırımda yürüyen bir kişiyi ezen sanık 1 yıl tutuklu kaldıktan sonra tutukluluk süresi dikkate alınarak serbest bırakıldı. Bu liste sayfalara sığmayacak kadar uzun…
Eleştirilmesi ve takip edilmesi gereken ülkemizdeki yargılamaların uzun sürmesi ve etkin yargılama yapılmamasıdır. Yargılama etkin ve hızlı bir şekilde sonuçlandırılmış olsaydı, Ogün Samast bugün çocuk mu yoksa büyük mü diye tartışılmayacaktı. Evet! Nihayet oldu! Yargılamanın uzun sürmesi Ogün Samast’ı çocuk olarak aramıza geri gönderdi. Hoş geldin! Çocuk OGÜN SAMAST!