11.01.2011 tarihinde kabul edilen 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu, “Yürürlük” kenar başlıklı 648. Maddesi uyarınca 12.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Yeni kanun, Kiracılar ve Mülk sahipleri için önemli düzenlemeler getirmiştir. 01.07.2012 tarihi itibariyle hükümlerini doğurmaya başlayan, daha önceki kanunda bulunmayan söz konusu düzenlemeyle ilgili bilgi sahibi olmakta fayda var.
Konut ve çatılı işyeri kiralarında sözleşmenin bildirim yoluyla sona ermesi kenar başlıklı BK 347. Maddesi uyarınca:
“Konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracı
, belirli süreli sözleşmelerin süresinin bitiminden en az onbeş gün önce bildirimde bulunmadıkça, sözleşme aynı koşullarla bir yıl için uzatılmış sayılır. Kiraya veren, sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez. Ancak, on yıllık uzama süresi sonunda kiraya veren, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla, herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilir.
Belirsiz süreli kira sözleşmelerinde, kiracı her zaman, kiraya veren ise kiranın başlangıcından on yıl geçtikten sonra, genel hükümlere göre fesih bildirimiyle sözleşmeyi sona erdirebilirler.
Genel hükümlere göre fesih hakkının kullanılabileceği durumlarda, kiraya veren veya kiracı sözleşmeyi sona erdirebilir.”
347. maddede belirtilen bildirimin geçerlilik şartı da kanunumuzda hüküm altına alınmıştır. Bildirimin geçerliliği kenar başlıklı 348. Madde: “Konut ve çatılı işyeri kiralarında fesih bildiriminin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır.” ve aile konutu kenar başlıklı 349. madde “Aile konutu olarak kullanılmak üzere kiralanan taşınmazlarda kiracı, eşinin açık rızası olmadıkça kira sözleşmesini feshedemez.
Bu rızanın alınması mümkün olmazsa veya eş haklı sebep olmaksızın rızasını vermekten kaçınırsa kiracı, hâkimden bu konuda bir karar vermesini isteyebilir.
Kiracı olmayan eşin, kiraya verene bildirimde bulunarak kira sözleşmesinin tarafı sıfatını kazanması hâlinde kiraya veren, fesih bildirimi ile fesih ihtarına bağlı bir ödeme süresini kiracıya ve eşine ayrı ayrı bildirmek zorundadır.” şeklindedir.
Bu maddeye göre mülk sahibi, kiracının artık mülkünde oturmasını istemiyorsa ve 10 yıllık süre dolmuşsa kiracıyı çıkarabilir.
Kiracıyı çıkarmak için 10. Yılın bitiminden 3 ay önce yazılı olarak sözleşmeyi sona erdirdiğini bildirecek.
10 yılın bitiminde bu ihtarname çekilmezse sözleşme 1 yıl daha yenilenmişse bu kez uzamış yılın kira dönemi bitimine 3 ay kala ihtarname gönderilerek sona erdirilebilir.
Bu ihtarnamenin geçerliliği için kira sözleşmesinin bitiminin 3 ay öncesinden kiracının eline geçmesi şarttır.
Bu çerçevede işlem yapıldığında kiracılık ilişkisi sıkıntı yaşanmadan sona erdirilebilir. Büromuz olarak gerek müvekkillerimize gerekse de dostlarımıza bu konuda faydalı olacağı düşüncesiyle bu bilgi paylaşımını gerçekleştiriyoruz.